Su ısıtmalı sistemlerde; korozyon, kireçlenme ve donma riski mutlaka dikkate alınmalıdır. Güneş kolektörlü sistemlerde kolektör devresinde genellikle antifrizli kapalı devre kullanılır; yüzeyden ısıtma devresi ise ayrı bir su devresi olabilir.
Seçim aşamasında:
Kullanılacak boru, eşanjör ve kolektör malzemeleri su kalitesine uygun olmalı,
Dış mekândaki kolektör ve bağlantılar için donma güvenliği çözümleri (antifriz, drenaj, otomatik koruma fonksiyonları) planlanmalı,
Gerekirse şartlandırılmış su veya kimyasal katkı kullanımı değerlendirilmelidir.
Bu konular daha proje aşamasında düşünülmezse, ilerleyen yıllarda bakım ve arıza maliyetleri ciddi şekilde artabilir.
Kışın güneş enerjisi daha çok ısıtma desteği için, yazın ise çoğunlukla kullanım sıcak suyu üretimi için kullanılır. Sistem seçimi yapılırken:
Kışın yüzeyden ısıtma devresine ne kadar güneş katkısı isteniyor,
Yazın kolektörlerden gelen fazla enerji nasıl yönetilecek (örneğin sadece kullanım sıcak suyunda mı kullanılacak?),
Buffer tank ve kontrol stratejisi bu iki mevsime göre nasıl kurgulanacak
önceden düşünülmelidir. Bu sayede hem yazın “gereksiz ısınan” bir sistemden kaçınılır hem de kışın maksimum tasarruf sağlanır.
Evet, çoğu projede yüzeyden ısıtma ile kullanım sıcak suyu aynı ısı kaynağından (ısı pompası, kazan, güneş destekli boyler) beslenir. Fakat:
Isıtma devreleri düşük sıcaklıkta (örneğin 35–40 °C),
Kullanım sıcak suyu ise daha yüksek sıcaklıkta (örneğin 50–60 °C) çalışır.Bu nedenle, sistem seçiminde ayrı devreler, karışım vanaları ve sıcaklık kontrol elemanları planlanmalıdır. Hangi cihazın hangi devreyi besleyeceği, eşanjör kullanılıp kullanılmayacağı, projelendirme sırasında netleştirilmelidir.
Yüzeyden ısıtma sistemleri ideal olarak 35–40 °C civarı gidiş suyu sıcaklığında çalışır. Güneş kolektörleri bazı dönemlerde bu sıcaklıkların üzerine çıkabilir. Bu nedenle:
Sisteme üç yollu karışım vanaları,
Uygun kontrol termostatları,
Gerekirse emniyet amaçlı sıcaklık sınırlayıcılar
dahil edilmelidir. Böylece güneşten gelen yüksek sıcaklık, kontrollü şekilde karıştırılarak yüzeyden ısıtma için ideal seviyeye düşürülür. Bu hem konforu korur hem de zemin/duvar yapı elemanlarını yüksek sıcaklıktan korur.
Depo hacmi; kullanılan güneş kolektörü alanına, ısıtılacak toplam alana ve sistemin çalışma stratejisine bağlıdır. Çok küçük depo, güneş enerjisinden tam verim almayı engeller; gereğinden büyük depo ise gereksiz maliyet ve yer kaybı oluşturur.
Genel yaklaşım; önce güneş kolektörü alanı ve ısı ihtiyacı belirlenir, ardından bu değerlere göre depo hacmi enerji mühendisi veya projeci tarafından hesaplanır. Rastgele “şu eve şu hacim yeter” demek, çoğu zaman ya verimsiz ya da gereğinden pahalı bir çözüme yol açar.
Türkiye gibi güneşlenme süresi yüksek ülkelerde bile, sadece güneş enerjisine güvenmek pratik değildir. Özellikle kış aylarında, güneşli gün sayısı ve radyasyon şiddeti yeterli olmayabilir.
Bu nedenle seçim yapılırken, güneş enerjisi genellikle “destekleyici kaynak” olarak düşünülür. Ana ısı kaynağı olarak ısı pompası veya kazan seçilir, güneş sistemi ise uygun havalarda suyu ön ısıtarak enerji tasarrufu sağlar. Böyle kurgulanan sistemler hem güvenilir hem de ekonomik olur.
Evet, güneş enerjisi ile yüzeyden ısıtma yapılabilir; ancak güneş kolektöründen gelen enerji doğrudan borulara verilmez. Genellikle:
Güneş kolektörü, bir boyler veya buffer tanka ısı yükler,
Yüzeyden ısıtma devreleri bu tanktan, karışım vanalarıyla kontrol edilen düşük sıcaklıktaki suyu alır,
Yetersiz kaldığında devreye giren ısı pompası veya yoğuşmalı kazan, sistemi destekler.
Bu sayede güneşten gelen ücretsiz enerji, yüzeyden ısıtma sisteminin bir kısmını taşıyarak yakıt tüketimini düşürür.
Havadan suya ısı pompası,
Yoğuşmalı kazan/kombi,
Güneş enerjisi destekli boyler ve buffer tank sistemleri
en sık tercih edilen çözümlerdir. Isı kaynağını seçerken binanın ısı kaybı, toplam ısıtılan alan, sıcak kullanım suyu ihtiyacı ve varsa güneş kolektörü alanı birlikte değerlendirilmelidir. Genellikle ısı pompası + güneş desteği kombinasyonu, hem konfor hem de enerji tasarrufu açısından güçlü bir çözümdür.
Su ile çalışan yüzeyden ısıtma sistemlerinde, zemin/duvar/tavan içinden geçen boruların içinden düşük sıcaklıkta ısıtılmış su dolaştırılır. Bu suyu ısıtmak için ısı pompası, yoğuşmalı kazan/kombi veya güneş enerjisi destekli sistemler kullanılabilir.
Elektrikli sistemlerde ise enerji direkt olarak rezistanslar veya elektrikli ısıtıcı kablolar üzerinden sağlanır. Su ısıtmalı sistemler, özellikle doğru ısı kaynağı seçildiğinde daha düşük işletme maliyeti ve güneş enerjisi ile entegrasyon bakımından avantajlıdır.
En İyi Fiyat & Kampanyalar
%100 İade Garantisi
Satın aldığınız ürünlerde koşulsuz iade kolaylığı sunuyoruz.
Teknik Destek
Her an yanınızdayız, uzman ekibimizle 7/24 destek veriyoruz.
Günlük Özel Fırsatlar
Her gün yenilenen cazip kampanyalarla avantaj yakalayın.